17 Haziran 2017 Cumartesi

Söylen(e)meyecek olan uçmAkderedir!

Unutulmak durumunda kalınan da uçmAkderedir!

-söylen(e)meyecek olan ve unutulmak durumunda kalınan,
bir kereliğine, Zıkkım eşliğinde ve yalnızca şiirle söylenir-

Bu girişten sonrası şiirdir...

...

aşkını –yıkılası tabulara- boşaltmış
ulu çınarın
salıncağından verdiğin resmi diktim bugün
pencerelerime...

uçmakdere

ben dikerken
sen
henüz oradaydın
hala oradasın
hep orada olacaksın...

pencerelerim kalacaksın hep!

meşenin dibinde suyu akmadan üzerindeki aşk dizelerini bekleyen çeşme
yıkıntı evinin damından hiç uçmayan leyleği besleyen kocası hasta kendisi yasta teyze
evim diye seçtiğim ve ilk önce pencerelerini diktiğim harabe

ile
bekleyeceğim seni
uçmakderede

yumuşacık sesinle uyanacağım her sabah
harabedeki döşeğimde
ve
buz gibi pınarında
ayılıp
ağlayacağım sensizliğe

bekleyeceğim seni
yaslı teyzeyle birlikte akmayan çeşmeden su doldurup taşıyacağım harabede

o gün uçmakdere
bu gün uçmakdere
her gün uçmakdere

pencerelerime diktiğim kör ve dolambaçlı vadi
çıkmaz hiçbir yere...

deme uçmakdere
...

söz anlam yitirdi...

aşkı çalınmış çınar, akmayan çeşme, unutulmuş ve kurtlanmış tütünler ile yıkılmış evler bacası artık tütmeyen,
coşup da kirini yıkamayan dere boyunu dolamış kavaklar, kıymetini bilmeyen keçiler,
ve bir de Godot’yu bekleyen teyze

söze hükmeder bundan böyle...

...

bütün evlerinden rum şarabı ile lakerda kokusu yayarım yine
sokaklarını çiçeğe bezerim
çeşmelerinden zemzem akıtır
derene huriler salarım...

yeter ki
“çokiyibişey olacağız ateşten” de!
yeter ki
oyna benimle!

...

“bütün –çıkmaz- sokaklarım sana doğru...”

ve yazık ki
ömür yetmez o sokaklardan birini sana çıkartmaya!

olsun!

diktiğim pencerelere bakar
ışık kaçıran delikleri seninle boyarım ben de...

kalabalığına içiyorum tek kişilik şarabımı...

yollarımdan biri
her hangi bir gün
erecek olursa
her hangi bir sana
yine

tanrım her neredeysen ver şu kuluna bir mucize...

söz veriyorum
diktiğim pencerelerin sökülmesine izin vermeyeceğim
ve şarabı artık yalnız seninle içeceğim...

...


sana biriktirdiğim günleri
meğer
sensizliğe sayacakmışım...

olsun!

tek kişilik bugün
ve birgün
- rumlar döndüğünde
- çeşme aktığında
- dere coştuğunda
- leylek uçtuğunda
iki kişilik olacak yine...

diktim pencerelerimi bir kere seninle
sökemem geriye...

aşka kestiğim anı şarapla besleyen
sen
ve
uçmakdere...

uçuçabildiğinyere...


mcy
beşiktaş
aşk mevsimi az geçmişken 2004


Vasiyet: Cemal Baba türbesinin duvarına yazıla...